Kıdem tazminatı İş Kanunu kapsamında düzenlenmiş olup işçi belli koşulları sağladığı takdirde bu tazminata hak kazanmaktadır. İş Kanunu kapsamında işçi ve işveren arasında çalışma akdi, kadın işçinin evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi şeklinde sonlanabilir. Kadın işçinin, evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetme hakkını evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde kullanması gerekmektedir. Burada dini nikah tarihi veya düğün tarihi değil, resmi nikah tarihi esas alınacaktır. Bu hak yalnızca kadın işçilere tanınmış bir haktır. Evlilik sebebiyle iş akdini sonlandıran kadın işçi koşulları sağlamışsa kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ayrıca bu nedenle iş akdini sonlandıran işçi işsizlik maaşı alamamaktadır.
Kadın işçinin evlilik sebebiyle iş akdini feshetmesi halinde, ihbar tazminatı sürelerine uyması gerekmemekte olup kendisi ihbar tazminatı yükümlüsü de değildir. Ayrıca kadın işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için 1 veya daha uzun süredir o iş yerinde çalışması gerekmektedir.
Evlilik sebebiyle iş akdinin feshi sadece kadınlara tanınmış bir haktır. Erkek işçinin bu şekilde iş akdini sonlandırma hakkı bulunmamaktadır.
Kadın işçi evlilik sebebiyle iş sözleşmesini feshetmek istiyorsa aşağıdaki koşulları sağlaması gerekmektedir;
- İşçi ve işveren arasındaki iş akdinin mevcut olması
- İşçinin iş yerinde 1 yıl veya daha uzun süredir çalışıyor olması
- İş akdinin evlilik nedeniyle sonlandırılması
- İş akdinin kadın işçi tarafından sonlandırılması
- İş akdinin evlenme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde sonlandırılması (Evlilik tarihi dini nikah tarihi veya düğün tarihi değil, resmi nikah tarihidir.)
Ayrıca kadın işçinin bu sebepten dolayı iş akdini feshedebilmesi için evlilik işlemlerini tamamlaması gerekmektedir. Evlilik işlemlerini tamamlamadan bu sebepten iş akdinin feshedilmesi halinde bu istifa olarak nitelendirilecektir. Buna ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 12.10.2016 E. 2014/9-1136 K. 2016/968 sayılı kararında; “Dava; işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Somut olayın incelenmesinde, davacının evlenmek amacıyla evlilik tarihinden yaklaşık on gün kadar önce iş akdini sona erdirmek amacıyla davalı işyerine dilekçe verdiği, yani fesih hakkını, resmi evlilik işlemini tamamlamadan kullandığı, davacı kadın işçinin nikah öncesi iş akdini sonlandırmaya yönelik yaptığı bu işlemin fesih olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı, işyerinden ayrılmak amacıyla verilen dilekçenin istifa mahiyetinde olduğu, bu itibarla 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14.maddesinin 1.fıkrasında yer alan ve fesih hakkının, resmi evlilik işleminin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kullanılacağına dair kanunun açık hükmüne aykırı davranıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağına ilişkin özel daire bozma ilamı Hukuk Genel Kurulunca da benimsenmiş olup, mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde ifade edilmektedir.
Av. Elif Merve Şahin